Faiz ve faizlerin başlangıcı konusu birçok kişiye karışık gelebilmektedir. Hazırlanan bu derleme mevcutta yer alan karmaşıklığın çözümüne katkıda bulunmak için kaleme alınmıştır.
I. Mevduata Uygulanan En Yüksek Faiz Oranı Geçerli Olan Alacak ve Tazminatlar
Mevduat, bankaların belirli bir vade için bankaya yatırılan paradır. Bankalar bu parayı faiz veya kur farkından elde ettikleri kar ile sağlar. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları Hakkında Tebliğ’in[1]“Bildirme ve İlan” başlıklı 6. Maddesi’ne göre mevduata uygulanacak en yüksek faiz belirlenmekte ve bankalar tarafından ilan edilmektedir. Mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının söz konusu olabilmesi için kanunda bu hususta açıkça bir düzenlemenin yer alması gerekmektedir aksi halde kanuni faiz uygulanacaktır. Kıdem tazminatı, ücret/maaş alacağı, fazla mesai alacağı, dini ve ulusal bayram alacağı, hafta tatili alacağı, işe iade davası sebebiyle boşta geçen süre ücreti mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı kapsamındadır.
I.I. Kıdem Tazminatı
Kıdem tazminatına uygulanacak faiz bakımından 1475 sayılı Eski İş Kanunu hala yürürlüktedir.Bu kanunun 14. Maddesinin 11. Fıkrası uyarınca kıdem tazminatı zamanında ödenmediği takdirde ödenmeyen süreye göre hesaplanan tazminatta mevduata uygulanan en yüksek faiz esas alınır[2]. Kıdem tazminatına hak kazanım tarihi işçinin ölümü veya iş sözleşmesinin sona erme tarihidir. Kıdem tazminatına yürütülecek en yüksek banka mevduat faiz oranı Merkez Bankası'nca bankalara tavsiye edilen oran değil, bankalarca fiilen uygulanan faiz oranıdır. Merkez Bankasından fiilen uygulanan en yüksek banka mevduat faiz oranı sorulup, fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı tespit edildikten sonra, tespit edilen bu oran üzerinden faiz miktarı hesaplattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda kıdem tazminatı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı olmalıdır.[3]
I.II. Ücret Alacağı
Ücret alacağına hangi faizin uygulanacağını 4857 Sayılı İş Kanununun 34. Maddesi düzenlemiştir. Bu düzenlemede yer alan ücret kavramına ikramiye, prim, hafta tatili, bayram ve genel tatil de dahildir. Bu kanun maddesinden dolayı ücret alacağı bakımından mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulama alanı bulacaktır. İşverenin temerrüt tarihi vadenin başlangıcı kabul edilir[4]. Anayasa Mahkemesine yapılan 22/5/2003 tarihli 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan “…mevduata uygulanan en yüksek…” ibaresinin Anayasa’nın 2. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi başvurusunda Anayasa Mahkemesi işçinin ekonomik açıdan da işverene bağımlı olması sebebiyle işçi ve işveren arasındaki hizmet sözleşmesinden doğan hukuki ilişkinin sözleşme özgürlüğü prensibine tabi olduğu ve eşitler arasında bir sözleşme ilişkisi olduğu söylenemeyeceğinden dava konusu kuralda genel olarak işçi yönünden daha güvenceli bir koruma öngörüldüğünün kabulüyle düzenleme yapılması kanun koyucunun takdirinde olup bu yönüyle de kuralın adalet ve hakkaniyete ters düşen bir yönünün bulunduğu söylenemeyeceğini ifade etmiştir[5].
I.III. İşe İade Davası Sebebiyle Boşta Geçen Süre Ücreti
İşe iade davasının kazanılması ve işçinin işe iadeyi talep etmesi halinde işe iade davası sebebiyle boşta geçen süre ücreti muaccel hale gelecektir. Söz konusu ücret en fazla dört aylığına istenebilir. Bu ücretin muaccel hale gelmesi ile birlikte bu ücrete faiz işlemeye başlayacaktır[6].
II. Kanuni Faiz Uygulanacak Olan Alacak ve Tazminatlar
Kanuni faiz, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1’inci maddesince belirlenmiştir. 1/1/2020 Tarihinden itibaren Kanuni faiz oranı sözleşme ile tespit edilmemişse yıllık yüzde 9’dur. Mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanacağına dair hüküm bulunmayan alacak ve tazminatlara kanuni faiz işletilecektir. Zira kanuni faiz, genel kural olup; mevduata uygulanan en yüksek faiz ise istisnai durumlarda söz konusudur. İhbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, sendikal tazminat, işe başlatmama tazminatı, eşit davranmama nedeniyle tazminat, askerlik dönüşü işe başlatmama tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, iş kazası/ meslek hastalığı tazminatı kanuni faizin işletileceği alacak ve tazminatlardır. Kural olarak İhbar Tazminatı, Yıllık İzin Ücret,Sendikal Tazminat, Kötüniyet Tazminatı,Ayrımcılık Tazminat alacaklarında faiz ihtarnamenin işverene tebliği ile başlayacaktır.İhtarnamenin olmaması durumunda karşı tarafın temerrüde düştüğü, hangi alacakların talep edildiğinin öğrenildiği tarih faizin başlangıç tarihi sayılmaktadır. Bu kapsamda Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi bir kararında davalı tarafın “Arabuluculuk Son Tutanağı” düzenlendiği tarihte hangi alacakların talep edildiğini öğrendiği dolayısı ile Arabuluculuk Son Tutanağı’nın düzenlediği tarihi temerrüde düşmüş olması sebebiyle faizin başlangıç tarihi kabul edileceğinden bahsetmiştir.[7]
II.I. İhbar Tazminatı
İhbar tazminatında faiz başlangıcı fesih bildirimine ilişkin ihtarnamenin tebliğ tarihidir. İhtarname yoksa arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihte karşı taraf yukarıda belirtilen karar ışığında temerrüde düşecektir. Faiz ihtarnamenin tebliği veya davalının temerrüde düşmesi ile işlemeye başlar.[8]
II.II. Yıllık İzin Ücreti
İş sözleşmesinin feshi ile birlikte işçinin kullanmamış olduğu bütün yıllık izinleri, ücret alacağına dönüşür. Dolayısıyla yıllık izin ücreti açısından faiz başlangıcı ihtarnamenin işverene tebliği, ihtarname bulunmaması halinde ise arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihtir[9].
II.III. Sendikal Tazminat
Yine kanuni faiz uygulanan sendikal tazminatta faiz başlangıcı ihtarnamenin tebliği ile ihtarname bulunmaması halinde ise arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihtir[10].
II.IV. İşe Başlatmama Tazminatı
İşçinin, işverene gönderdiği ihtarname üzerinden bir ay geçmesi ile birlikte işçi, işe başlatmama tazminatına hak kazanır. Bir aylık sürenin bitmesi ile birlikte kanuni faiz işlemeye başlayacaktır[11].
II.V. İş Kazası – Meslek Hastalığı Tazminatı
İş kazasında kaza tarihinden itibaren, meslek hastalığında ise hastane raporun hastalığın tespit tarihinden itibaren kanuni faiz işlemeye başlayacaktır[12]. Arabuluculuk Kanunu ve İş Kanunu gereği iş kazası ve meslek hastalığından kaynaklı tazminatlar zorunlu arabuluculuk kapsamına girmediğinden faizin başlangıç tarihi olarak farklı bir tarih karşımıza çıkmaktadır.
II.VI. Ayrımcılık Tazminatı
Faiz başlangıcı, işverenin temerrüde düştüğü tarihtir. İhtarnamenin işverene tebliği ihtarname yoksa arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih ile işveren temerrüde düşer.[13]
II.VII. Kötüniyet Tazminatı
Kanuni faizin söz konusu olduğu bir başka alanda kötüniyet tazminatıdır.Kötünüiyet tazminatında ihtarnamenin tebliği ile ihtarname bulunmaması halinde ise arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihtir.
Islah Durumunda Faiz Başlangıcı
Islah edilen miktar için faiz başlangıcı ıslah tarihinden itibaren olacaktır. Kıdem tazminatı bu durumun istisnası olup iş sözleşmesinin feshinden itibaren faiz işletilmeye başlayacaktır[14]. Kısmi ıslahta ise faiz başlangıcı değişirken, faiz oranı değişmemektedir[15]. Bununla birlikte Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ilk davada istenmeyen dava ve ıslah tarihleri arasındaki faize dair tutarın istenebileceğine ilişkin kararı bulunmaktadır. Söz konusu kararda faizin asıl alacağa bağlı olduğu ve bir kez doğmakla bir yan edim olarak varlık kazanacağından bahsedilmiştir. Asıl alacak tamamen sona erdiğinde faiz borcu da sona erer [16]. Gerçekten de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında “Faiz alacağı doğduktan sonra, açıkça vazgeçilmedikçe ayrı dava ve takip konusu edilebilir. Davacının ilk davanın dava tarihi ile ıslah tarihindeki alacağından açıkça vazgeçmediği ve asıl alacağın da tam ödenmek suretiyle sona ermediği bir dönemde eldeki davayı açtığı bu durumda davacının anılan dönem faizine hak kazandığı ve bunun hüküm altına alınmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır.“ şeklinde,davanın açılmasında sehven unutulan ve ıslah tarihine kadar işlemiş olan faizin istenebileceğine işaret etmiştir[17].
[1](Sayı: 2020/3) 1/3/2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
[2]İlgili Yargıtay kararları: Y12HD 09.02.2010 tarih 2009/21222 E 2010/2528 K sayılı kararı; Y9HD 17.01.2001 tarih ve 2001/321 E 2001/283 K sayılı kararı; Y9HD 30.05.2008 tarihli 2007/21521 E. 2008/13028 K sayılı kararı
[3]Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E. 2014/13410 K. 2015/1976, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E. 2012/12093 K. 2012/12583
[4]İlgili Yargıtay kararları: Y22HD 2013/6697 E 2014/5605 K sayılı kararı; Y9HD 2010/18973 E 2011/42052K sayılı kararı
[5]Anayasa Mahkemesi 2018/68 E 2018/87 K sayılı kararı
[6] İlgili Yargıtay kararı: Y9HD 18.03.2009 tarihli 2007/38730 E 2009/7345 K sayılı kararı
[7] Diyarbakır BAM 8.HD 2019/48 E. 2019/53 K sayılı kararı
[8]İlgili Yargıtay kararları: Y9HD 2008/12449 E 2008/9650 K sayılı kararı; Y9HD 2006/8599 E 2006/29252 K sayılı kararı, Y9HD 2006/12637 E 2006/14465 K sayılı kararı
[9]İlgili Yargıtay kararları: Y9HD 2005/28459 E 2006/13257K sayılı kararı; Y9HD 2010/3038 E. 2010/4950 K sayılı kararı
[10]İlgili Yargıtay kararı: Y9HD 2003/18398 E 2004/6634K sayılı kararı
[11]İlgili Yargıtay kararı: Y9HD 2007/38730 E 2009/7345 K sayılı kararı; Y21HD 2011/16968 E 2012/541 K sayılı kararı
[12] İlgili Yargıtay kararları: Y21HD 2016/655 E 2017/5936K sayılı kararı
[13] İlgili Yargıtay kararları: Y9HD 2008/27310 E 2008/22095 K; Y9HD 2009/33837 E 2009/32939 K sayılı kararı
[14] İlgili Yargıtay kararları: Y9HD 2004/12977 E2005/2971 K sayılı kararı; Y9HD 2004/24737 E 2005/14029 K sayılı kararı
[15] Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.01.2017 T. 2015/22-49 E. ve 20117/128 K. Sayılı kararı
[16] (TBK m.131/1, BK m.113/2).
[17] E. 2017/19-1628 K. 2018/1098
Comments